Kahve Tadında Bir Pazar Olsun.
Özürdilerim birkaç gündür yazamadım, malum okul başladı. Bu sene üniversite defterini kapatacağım gibi görünüyor bende ilk haftalarda derslere sarıldım. İngilizce iktisat diye bir bölüm var olmasa daha iyi olabilirdi. Kpss maratonunda yine türkçe çalışmamız gerekecek o ayrı bir konu. Geçenlerde yaprak takvimleri koparırken bir hikaye gördüm onu paylaşmak istiyorum. Aslında hepimiz o durumdayız. Hayatımızın kalitesini artıralım derken hayatın tadını çıkarmıyoruz. Neyse ben hikayeye geçeyim.
Kahve Bardağı
Bir grup kariyer yolunda ilerleyen yeni mezun, eski üniversitelerindeki profesörlerini ziyaret için bir araya gelirler. Sohbet, sonunda işin ve hayatın stresinden şikayetleşmeye döner.
Misafirlerine kahve ikram etmek isteyen profesör mutfağa gider ve yanında büyük bir termos içinde kahve ve porselen, plastik, cam, kristal olmak üzere değişik tarzda ve ucuz görünenden, pahalı ve hatta çok özel olanlarına kadar değişik kahve bardakları ile gelir. Herkes bir bardak seçince profesör şöyle söyler:
"Fark ettiyseniz, tüm pahalı bardaklar alındı ve geriye ucuz görünümlü, sade bardaklar kaldı. Kendiniz için en iyi olanı istemeniz normal olsa da, bu sizin stresinizin ve problemlerinizin kaynağı aslında. Emin olun ki, bardağın kendisi kahvenin kalitesine hiçbir şey katmaz. Çoğu zaman, sadece daha pahalıdır ve hatta bazı durumlarda da içtiğimizi saklar! Hepinizin aslında istediği kahveydi, bardak değil! Ama bilinçli olarak en iyi bardaklara yöneldiniz ve sonra birbirinizin bardağına bakmaya başladınız.
Hayat kahveye benzer, iş, para ve toplumdaki konumunuz da bardaklar. Onlar hayatı tutmak için sadece araçlardır ve seçtiğimiz bardak yaşadığımız hayatın kalitesini belirlemediği gibi değiştirmez de. Bazen sadece bardağa odaklanarak kahvenin tadını çıkarmayı unuturuz. Kahvenizin tadına varın! En mutlu insanlar her şeyin en iyisine sahip değildirler. Sadece her şeyin en iyi şekilde tadını çıkarırlar."
Umarım hikayeyi beğenmişsinizdir. Hayatımızı tadını çıkarta çıkarta yaşayalım yani andan zevk alalım... İyi pazarlar...
Kahve Bardağı
Bir grup kariyer yolunda ilerleyen yeni mezun, eski üniversitelerindeki profesörlerini ziyaret için bir araya gelirler. Sohbet, sonunda işin ve hayatın stresinden şikayetleşmeye döner.
Misafirlerine kahve ikram etmek isteyen profesör mutfağa gider ve yanında büyük bir termos içinde kahve ve porselen, plastik, cam, kristal olmak üzere değişik tarzda ve ucuz görünenden, pahalı ve hatta çok özel olanlarına kadar değişik kahve bardakları ile gelir. Herkes bir bardak seçince profesör şöyle söyler:
"Fark ettiyseniz, tüm pahalı bardaklar alındı ve geriye ucuz görünümlü, sade bardaklar kaldı. Kendiniz için en iyi olanı istemeniz normal olsa da, bu sizin stresinizin ve problemlerinizin kaynağı aslında. Emin olun ki, bardağın kendisi kahvenin kalitesine hiçbir şey katmaz. Çoğu zaman, sadece daha pahalıdır ve hatta bazı durumlarda da içtiğimizi saklar! Hepinizin aslında istediği kahveydi, bardak değil! Ama bilinçli olarak en iyi bardaklara yöneldiniz ve sonra birbirinizin bardağına bakmaya başladınız.
Hayat kahveye benzer, iş, para ve toplumdaki konumunuz da bardaklar. Onlar hayatı tutmak için sadece araçlardır ve seçtiğimiz bardak yaşadığımız hayatın kalitesini belirlemediği gibi değiştirmez de. Bazen sadece bardağa odaklanarak kahvenin tadını çıkarmayı unuturuz. Kahvenizin tadına varın! En mutlu insanlar her şeyin en iyisine sahip değildirler. Sadece her şeyin en iyi şekilde tadını çıkarırlar."
Umarım hikayeyi beğenmişsinizdir. Hayatımızı tadını çıkarta çıkarta yaşayalım yani andan zevk alalım... İyi pazarlar...
Yorumlar
Yorum Gönder