Ölüm Şarkısı
Ya severek dinlediğiniz sıradan bir şarkı,
bir gün ' Ölüm Şarkı'nız olursa ?

Kitabın Adı : Ölüm Şarkısı ( The Killing Song )
Kitabın Yazarı : P.J. Parrish
İlk Yayınlanma Tarihi : 26 Temmuz 2011
Kitabın Türü : Gerilim, Gizem, Psikolojik Gerilim
Kitabı almamdaki en büyük etken kapak resmi olmuştu. Aslında fark edilip alınıp okunması gereken bir kitap. İki kız kardeşin takma isimle yazdığı kurgusu iyi olan bir roman Ölüm Şarkısı. Kitabı diğer türlerinden ayıran özelliği katil ile kitabın başında karşılaşıyor olmamız. Evet kitap bu yüzden çok iyi başlıyor ama sonlarına doğru biraz bayılıyorsunuz. Bana göre kitap akıcı bir dil ile yazılmamış. İnanmazsınız ama sırf bu yüzden kitabı okurken araya iki kitap daha sıkıştırdım. Ama sonu yeteri kadar tatmin ediciydi. Bir film izler gibiydi bir bakıma. En ince detayına kadar verilmiş olan ve sonuna doğru bütün bu detayların bağlandığı bir kurgu düşünün. Ölüm Şarkısı da aynen böyle...
Kitaba gelecek olursak;
Ana karakterimiz başarılı bir gazeteci olan Matt Owens. Miami'de yaşayan Matt'in ziyaretine kız kardeşi Mandy Owens gelir. Ve o gece eğlenmek için bir bara giderler. Mandy dans etmek için piste çıkar ve ailesinin yanında olmadığı kadar rahattır. Gazetecimiz bir an için gözlerini kardeşinden ayırır ve Mandy arkada iz bırakmadan ortadan kaybolmuştur. Her yeri arar ama bulamaz. Polis olan eski kız arkadaşı Nora'dan konuyla ilgili yardım ister. Mandy'nin resmi her yere dağıtılır ve geniş çaplı bir arama yapılır. Bunun sonucunda Mandy'nin cansız bedeni terkedilmiş bir bina da tecavüz edilmiş ve vücudunda sivri bir cisimle yapıldığı düşünülen izlerle birlikte bulunmuştur. Katilimiz hayalet gibi. Kimse bir şey görmemiş, duymamış ve ortada şüphelenecek hiçbir şey yoktur.
Matt aklını yemek üzeredir. Kardeşinin eşyaları ona teslim edildiğinde teselli bulmak için Mandy'nin ipodunu açar ve o an kardeşinin hiç tarzı olmayan bir şarkıya denk gelir. Bunun tek bir açıklaması olabilir o da katilin Mandy'i öldürdükten sonra ipoduna şarkıyı yüklemiş olması. Şarkının ipucu olduğunu düşünen Matt bunun peşine düşer. Şarkıda geçen bir söz aklını karıştırmıştır.
Paris’te bir sevgili... Başını kestim...
Mandy'nin cenazesinden sonra Matt, Paris'e gider. Paris'teki dostundan benzer cinayetler olup olmadığına dair yardım ister. Sonunda ortada bir değil birden fazla cinayet olduğunu öğrenir. Ölen kızların hepsinin sarışın ve mavi gözlü olması dikkat çekici bir ortak noktadır. Bunun yanı sıra hepsi Mandy'de de tespit edilmiş olan sivri uçlu bir cisimle öldürülmüştür. Katil her cesedin yanında da bir önceki cinayetine ilişkin şarkı sözleri bırakmıştır.
Katilimiz neden aynı tip kadınları öldürüyordu? Belki de geçmişinde çok büyük bir sır vardı...
Yorumlamayı burada bırakıyorum. Zaten yeteri kadar detay vermiş oldum. Umarım keyifle okursunuz.
İyi okumalar... 👻👻
Matt aklını yemek üzeredir. Kardeşinin eşyaları ona teslim edildiğinde teselli bulmak için Mandy'nin ipodunu açar ve o an kardeşinin hiç tarzı olmayan bir şarkıya denk gelir. Bunun tek bir açıklaması olabilir o da katilin Mandy'i öldürdükten sonra ipoduna şarkıyı yüklemiş olması. Şarkının ipucu olduğunu düşünen Matt bunun peşine düşer. Şarkıda geçen bir söz aklını karıştırmıştır.
Paris’te bir sevgili... Başını kestim...
Şarkının adına gelecek olursak The Rolling Stones - Too Much Blood
Katilimiz neden aynı tip kadınları öldürüyordu? Belki de geçmişinde çok büyük bir sır vardı...
Yorumlamayı burada bırakıyorum. Zaten yeteri kadar detay vermiş oldum. Umarım keyifle okursunuz.
İyi okumalar... 👻👻
"C'est parce que tout doit fınir que tout est si beau."
"Her şey, bir gün son bulacağı için bu kadar güzel."
Yorumlar
Yorum Gönder